İngiltere Güncesi - 6


Merhaba,

Bugün biraz buruk bir Merhaba. Yazı dilinde burukluk olmaz elbet ama benimki buruk işte, yapacak bir şey yok. 6 haftadır 3. terör eylemi ile dün geceyi tamamladık. Önümüzdeki hafta genel seçimler var ve bu nedenle terör eylemlerinin artmasını seçimlere bağlamak farazi olmaz bence. Demek ki Dünya'nın her yerinde siyaset maşalarını seçim öncesi terör için kullanıyor NOKTA

Westminister , Manchester ve London Bridge saldırılarından etkilenen herkese kolaylıklar diliyorum. Vefat edenlerin mekanları cennet olsun.

Güncemi bu konudan bahsetmeden yazmam takdir edersiniz ki  mümkün değil. 

* Sevdiklerim

1. Seçim sürecinin işleyişi ve propagandalar : Yukarıda genel seçimlerden bahsetmişken onunla başlayalım. Seçimlere benim bildiğim ve anladığım kadarıyla herhangi bir baraj vs olmamasına rağmen 5 parti katılıyor. Bu partilerden Yeşillerin destekçisi %1 oranında ama yine de seçim manifestoları ve propagandaları ile seçimlerde boy gösteriyorlar. Başı çeken 2 parti ise Conservatives (muhafazakarlar) yani şu anki Başbakan Teresa May'in partisi ile Jeremy Corbyn'in Labour (işçi) Partisi. 

Evlerin cam ve bahçelerinde destekledikleri partiye ait logolar görmek mümkün ve zaman zaman kapıdaki posta deliğinden propaganda broşürleri atılıyor. Televizyon kanallarında gereği kadar seçim propaganda haberi ve programı var ancak ülke seçimle yatıp kalkmıyor. Sakin sakin herkes vaatlerini anlatıyor, antitezlerini öne sürüyor; ancak kimse birbirini karalamaya yada kendi üslubunu bozmasına neden olan bir davranışa yeltenmiyor. 

2. Otobüs duraklarındaki saygı: Bir çok yerden otobüse bindim. Çok kalabalık yada çok tenha zaman dilimlerine yada yerlere denk geldiğim oldu. Ne bir itiş kakış ne bir rahatsızlık verici davranış yada söz ile karşılaşmadım. Eğer siz duraktaki herkesten önce geldiyseniz ve öncelik gerektiren özel bir durum yoksa kimse sizden önce otobüse binmeye yeltenmiyor. Geçen gün 13-14 yaşlarında sohbet eden gençler benim önüme geçip otobüse binmek istediler ama sohbet dolayısıyla zaten pek farkında da değillerdi. Bir bey hemen onları uyardı ve tek tek hepsi benden özür dileyip bana yol açtılar; ayrıca uyarı nedeniyle beyefendiye de teşekkür ettiler. 



3. Yol kazıları ve kaldırım çalışmalarındaki güvenlik önlemleri: Yarım metreye yarım metre bir yeri dahi kazacak yada asfaltla yamayacak olsalar etrafını plastik korumalarla çevirip yol işaret levhalarını mutlaka yerleştiriyorlar.


* Sevmediklerim 

1. Terör olayları sonucunda ırkçılık yapanların var olması: Elbette hiç ırkçı insan olmamasını beklemiyordum ama yine de ırkçılıktan hiç hoşlanmıyorum elimde değil. 

2. BBC haber kanalının taraflı habercilik yapması : Fark edince ben de çok şaşırdım ama twitterda yada diğer haber kaynaklarında gördüğünüz bir haberi BBC'de ya hiç görmüyorsunuz yada kesilmiş yada çarpıtılmış hali ile karşılaşabiliyorsunuz. (Muhafazakar iktidarı destekliyorlar.)


* Şaşırdıklarım

1. Güneşle olan muhabbetleri:  Mehmet'in okulundan bana Güneş Koruma Poliçesi imzalattıklarında şaştım kaldım. Azıcık güneş içi şapka ve güneş kremi de istediler zaten :) Bol güneşli bir günde Mehmet 'i okuldan aldığımda kolundan zor tuttum pusete oturturken, bahçeye çıkarırken öyle bir kremlemişler ki Kırkpınar'da güreşir yani :))) Şaka bir yana tenleri çok beyaz tabi, bizim gibi değiller. 

Güneşi görür görmez parklara bahçelere sere serpe yayılmalarına ise bayılıyorum. İç çamaşırı ile güneşlenenler bile oluyor özgürce ki bu bence çok güzel. 



2. -mış gibi yapmamaları:  Hiçbir konuda ve hiçbir yerde -mış gibi yapana rastlamadım henüz. Bir iş yapılıyorsa yavaş yada hızlı, iyi yada kötü çaba sarf ederek yapılıyor. Bir soru sorduğunuzda cevap aranıyor. Sizinle ilgilendilerse gerçekten ilgileniyorlar laf olsun diye değil. Buna şaşırmak da tuhaf tabi ama ... ;)



Bugünlük de bu kadar.

Sevgiler ve selamlar ...



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sonbahar ve Yeni Okul Yılına Hazırlık

Bir Anne Adayı Olarak Öğrendim ki - 1 : PERSENTİL

SON YAPRAK (The Last Leaf)