TEORİ VE PRATİK , HİÇBİR ŞEY VE HERŞEY...

Merhaba, Dana önce "Hayatımı Sadeleştiriyorum"  yazımda da bahsettiğim gibi Londra'da yaşamaya başlamak benim için sadece bir ülke değişikliği değil, aynı zamanda yavaş yavaş sadeleştirmeye çalıştığım hayatımın (hayatımızın) değişiminin ivme kazandığı bir kısmı. Bu yazıda sizlere minimalist yaşamak isteyen bir insanın mutfağının nasıl olabileceğini göstereceğim. Başka sade yaşayanlar için fazlalıklarım olabilir ama emin olun ki İstanbul'daki mutfak eşyamın %10'u bile değildir buradaki eşyalarım ve yetiyor da artıyor bile. Üstelik bu eşyalarla 5 kişilik misafir de ağırladım. Demekki az ve öz eşya gayet de iş görüyor. Resimlerle devam edelim isterseniz. MUTFAĞIMIZIN GENEL GÖRÜNÜMÜ (Sağdan sola doğru) MUTFAK EŞYALARIMIZ Saklama kapları / Blender-Mikser / Kağıt havlu ve mendiller Kapaksız tavalar Çatal-Kaşık-Bıçak / Konserve-Şarap Açacağı vs Tabak-Çanak vs / Alüminyum folyo vs Tencere-...

Makyaj çekmecemde rujlarımın kapladığı alanı azaltmak ve renklerini kolay görmek için küçük bir değişiklik yaptım. 1-2 hafta kullanıp memnun kalırsam sağlam ve daha güzelini yapacağım. Bakalım siz beğenecek misiniz? Sevgiler ... ÖNCESİ SONRASI

Beni tanıyanların bildiği üzere genel anlamda düzenli ve analitik bir yapıya sahibimdir. Herşeyi vaktinde ve gerektiği gibi yapmaya özen gösteririm. Ancak takıntı boyutunda da değildir düzen ve detay algım. Bir şey istediğim düzende olmadığında yada işler planladığım gibi gitmediğinde dünya yanıyormuş gibi davranmam.  Ancak şunu gördüm ki ANNELİK denilen tam zamanlı iş benim gibi düzenli insanların bile hayatını etkiliyor. Düzen algım belki değişmedi ama düzenli olmanın yararlarını çok gördüm oğlum doğduğundan beri. Bu nedenle de gerek oğlumla geçirdiğim zamanın kalitesini arttırmak gerekse kendime ayırdığım zamanları etkili kullanmak için düzenli ve programlı olmayı bu ay bir tık öteye taşıdım.   Yaklaşık 10 gündür kendime hazırlamış olduğum Rutinler Kontrol Listesi 'ni kullanıyorum. Bu kontrol listesinde kendime ait zamanlarımı Temizlik vs. , Kişisel Bakım ve İnternet rutinlerime pay ettim ve Günlük ve Haftalık olmak üzere iki zaman dilimi şeklinde bölüm...

Bu güzel cumartesiyi paylaşımsız bırakmam istemedim. Öncelikle geri dönüşüm projemle başlayalım.  Evdeki görevi bitmiş cdleri aldım eskimiş bir kot pantolon ve tshirtten kestiğim parçalarla kapladım. Kapı süsü için çok büyük olunca, ben de resim çerçevesi yapıp mutfak kapıma astım. Rehber öğretmeni olduğum 6-A sınıfı ile çekilmiş bir resmimi koydum içine de :) Bu arada THE WOO'daki 4 al 3 öde kampanyası bitmeden baharat rafımı tamamladım. Daha önce aldığım kavanozların bir boy büyüğünden alarak; çay, tuz v.s. kavanozlarını da değişitrdim. Bugün Bahçeşehir Pazarı'na gittim. Bu cici servis setine kayıtsız kalamadım. Özellikle kahvaltı sofrasında çok şık duracağını düşünüyorum. Bir Zeynep Klasiği çanta aldım. Öğrencilerim çantalarıma bayılıyor, çünkü genelde böyle çantaları seviyorum. Ve... Son olarak baharın iyiden iyiye kendini hissettirmesi sonucu tiril tiril, kırık beyaz bir hırka aldım sabah serinliği için.  Ah biz ...

Baharat rafımı düzenledim bugün. Kendine doğum günü hediyesi olarak kavanoz alan ilk insan benimdir heralde :)) Baharat kavanozu alırken plastik kapaklı olmamasına dikkat etmek lazım. Çünkü evlenmeden önce PAŞABAHÇE'den çok beğenerek aldığım baharat kavanozlarının kapakları hem yıkanmaktan renk değiştirdi hem de conta kısımları gevşedi. Hal böyle olunca ben de yenileme kararı aldım ancak sıkıntı asıl burada baş gösterdi. Çünkü seramik yada porselen içi gözükmeyen baharat kavanozlarını sevmiyorum, bence işlevsel değil.  Aylardır sürekli bakıyordum gördüğüm her mağazaya. Ta ki THE WOO'da aşağıda resmini gördüğünüz cam , metal kapaklı kavanozları görene kadar bakmaya da devam ettim. Ama pahalı geldi , moralim bozuldu derken; kampanya yaptılar : 4 al 3 öde. Ben de böylelikle kavanozlarıma kavuştum. AKBATI AVYM'de sadece küçük ve orta boy vardı , küçük boyları aldım. Kampanya bitmeden başka bir THE WOO'ya gidip büyük boylarını da çay , tuz ve şehriyeler için alınca rafı...