Kayıtlar

2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Muhteşem İkili

Resim
Merhaba ! Uzun bir aradan sonra merhaba. Çok yoğun günler geçiriyorum. Bu nedenle yazılarım azaldı. Ancak bugünkü sürprizi paylaşmadan geçemeyeceğim.  Okuldan eve geldim bir de ne göreyim: Kargo ile beyaz bir valiz gelmiş , hem de çok güzel tam istediğim gibi 4 tekerlekli şık bir valiz.  Hemen açtım . Aşağıdaki sevimli resimlerle karşılaştım Oğluşum ve Ben :))))  Ayrica valizden çok güzel bir örgü bebek battaniyesi ile OMO ve YUMOŞ'un bebekler için hazırladıkları yeni serinin tam boyları çıktı.  İşte bu da valizim. Süper değil mi?  Tekrar görüşünceye kadar sevgiler ...

Sonbahar ve Yeni Okul Yılına Hazırlık

Resim
Hepinizin bildiği gibi geçen sene bu zamanlar 3 aylık hamile olduğum için ve 2. dönemi doğum izninde geçireceğim belli olduğu için hiç kılık kıyafet almadım. Hamilelik için aldıklarımla ve var olanlarla idare ettim. Ancak yazın dolabı şöyle bir gözden geçirince, kilo verdiğimden ve koca bir yıl pek birşey almadığımdan dolayı özellikle okula giyecek kıyafetimin pek de olmadığını gördüm. Etekler , elbiseler, hırkalar ve üst grup çok sorun değil ama pantolonlarım ya çok bol ya eskimişti. Ben de verilecekleri eleyip uygun yerlere ulaştırıp bir alışveriş listesi yaptım. Listeyi yaparken okulda lazım olacak kırtasiye malzemelerini de ekledim ki;  her şeyi sıra sıra ve indirimlerden yararlanarak alabileyim. Aldıklarımın yanına (+) koydum ve nerden aldığımı , ne marka aldığımı yazdım ki aynı mağazada aynı ürünlere tekrar bakmayayım. Yaklaşık 1,5 aydır listeyi tamamlamaya çalışıyorum, görüldüğü gibi henüz bitiremedim. Ama en avantajlı alışverişi yapmak aceleyle olmaz ;)

Yine Yeni Yeniden ...

Resim
Bugün, doğum iznimin arkasına eklenen yaz tatilinin ardından iş başı yaptım. Yaklaşık 7 ay okuldan uzak kalmak bana hiç yaramadı doğrusu. Elbette oğlumu büyütmek, onunla evde olmak çok güzel. Ancak çalışmayı seven ve çalışmaya alışık birisi için ev yaşamı hiç de eğlenceli değil. Bu nedenle bir kez daha ''Allah ev hanımlarına kolaylıklar versin, ama ben almayayım'' dedim.  Sabah oğluşumla 6.30'da kalktık, oyun oynadık , sohbet ettik, mama yedik derken uykusu geldi. Anneannesi gelip Mehmet'i uyuturken ben de hazırlanıp evden çıktım. Okula vardığımda henüz kimse gelmemişti. Okul bahçesinde beni ZEYTİN karşıladı. Ben de onu salamla besledim. Okulun kapısında asılı olan Anadolu Liselerini kazanan öğrencilerimin listesini görmek beni çok gururlandırdı. Hemen hemen hepsini internetten haber almıştım aslında ama toplu halde listeyi görmek çok güzel oldu. 30 öğrencimizden 28 tanesi SBS'ye girmişti, 16 öğrencim çeşitli liselere yerleşti. Sonrası

2 Eylül'ü Bekliyorum

Resim
Yeniliklerle 2 Eylül'de sizinleyim. Beni bekleyin anacığım :) Sevgiler...

Işıklar İçinde Uyu ALİ

Resim
ali Öyleyse ben size hep Ali diyeceğim Aşk bazen çok Ali Mehmetler ölüyor, Aliler öldürülüyor çünkü ayşelerse doğuştan ya dul ya evli Ayşe bazen çok Ali İçimizdeki isimlere yeni bir şans vermeli, Gidenin peşine düşmeden Ölenin duasını etmeden Mümkünse sade, mümkünse seviyeli Yalnızlık unutuluyor, ayrılıklar unutturuluyor çünkü Kalanlarsa bile bile ya sessiz ya deli Öyleyse ben size hep Ali diyeceğim Hikâyenin gerisi zaten çok belli Dertler zarifse vakit almaz teselli Hoş geldin esvabımın cevabı, aklımın zamanı Aşk bazen insandan çok evveli Öyleyse ben size hep Ali diyeceğim Aşk bazen çok Ali Küçük İskender

SON YAPRAK (The Last Leaf)

Eşim 2 gece önce bana bir hikaye okuttu, ben de sizlerle paylaşmak istiyorum. SON YAPRAK- O'HENRY Washington Meydanı'nın batısındaki küçük mıntıkada, caddeler acayip şekilde' sokak' denilen kollara ayrılıp, tuhaf köşeler ve üçgenler oluştururlar. Bir cadde diğeriyle iki, üç yerde kesişir. Vaktiyle hiç tablo satamamış ressamın biri burada iyi bir fırsat yakaladı. Galiba caddeyi geçerken aniden yağlı boya tablolara para harcamaya hevesli bir  kolleksiyoncuyla karşılaşmıştı. Sonra Greenwich denen bu eski, antika mahalleye kısa zamanda başka ressamlar da gelip, kuzeye bakan pencereli, ucuz kiralık odalara, 18. Yüzyıldan kalma ve Hollanda tarzı çatılarla dolu evlere yerleştiler..ve neredeyse bir 'koloni' oluşturdular. Alçak, üç katlı, tuğla bir evin üst katında, Sue ve Johnsy'nin stüdyosu vardı, Johnsy, Joanna' nın kısaltılmışıydı. biri Maine'li, diğeri de Kaliforniya'lıydı. 8. Caddedeki 'Delmonico'nun yeri'nde tanışmışlardı, sana

Lets chapull!!!

Resim
Sevgiler...

Cafe de Beyoğlu

Resim
Geçenlerde arabayı servise bırakmak için Avcılar'a gittim. Bakımın bitmesini beklerken de Pelikan Mall'da hem sinemaya gideyim hem de alışveriş yapayım ki vakit kolay geçsin diye düşündüm. Tam İnkılap Kitapevi'nde yeni çıkan kitapları inceliyordum ki duyduğum melodi ve müziğin sakinliği beni mest etti. Sezen Aksu'nun VAZGEÇTİM şarkısı -ki benim en sevdiğim şarkılarındandır- çalıyor ama enstrumantal; sadece keman, double bass ve piyano. O kadar beğendim ki hemen kasaya yaklaştım. Çünkü İnkılap Kitapevleri'nin kasalarında ŞU AN DİNLİYORSUNUZ diye bir stand var ve o standda çalmakta olan CDnin kabı mutlaka durur. Bir baktım CAFE DE BEYOĞLU 1. Hemen yardım isteyip hem 1'i (Rapsodi) hem de 3'ü (Cinema) satın aldım.2'yi de bulunca alacağım. Taxim Beyoğlu Trio : Tarlan Gazanferoğlu (Violin), Natalya Grudnyakova (Piano) ve Özgür Uluçınar (Double Bass) ' a teşekkür ederim. Elleri dert görmesin :)))) Arabada dinlemeyi ve Mehmet'e dinletmeyi düşün

Fırın Kızmışken : Dolmadan Artan Kabak İçi Değerlendirme ve Beşamelli Tavuk

Resim
"Fırın Kızmışken" olgusunu çok severim. Çünkü elektriğimizin  %70'ini dışarıdan aldığımız doğal gaz ile üretiyoruz. Bu nedenle "Fırın Kızmışken" mutlaka birden fazla şey pişirmeliyiz ki kızdığına değsin. Ben genelde kek yapacaksam yanına börek yada poşaçayı da yapı veririm mutlaka yada fırında pişirilcek bir yemeğin yanına bir ikincisini eklerim. Enerji tasarufunun çok önemli olduğunu düşünenlerdenim. Bugün de öyle yaptım. Fırın kızmışken ; dolmadan artan kabak içinden mücver ve beşamelli tavuk yaptım. Fırında Mücver ile başlayalım. Malzemeler :  6-7 tane orta boy kabak yada benim yaptığım gibi kabak dolmasının içinden çıkanlar :) 2 orta boy havuç 1 orta boy soğan 4 yumurta 1 çorba kaşığı un Dereotu Tel kaşar yada rendelenmiş kaşar Tuz Karabiber Zeytinyağı Yapılışı : Soğanları kıyıp pembeleşinceye kadar kavurun. Üzerine rendelenmiş yada rondodan geçirilmiş kabağı ve havucu atıp suyunu çekinceye kadar kavurun. Yumurtaları, unu ve

Boş Koltuk ve J.K. Rowling

Resim
Bir yazarın bir serisini okuduktan sonra farklı bir kitap yayınladığında şüpheyle gider elim o kitaba. Hele ki bu seri HARRY POTTER gibi gerçekten özgün ve fantastikse yeni kitabı satın almakta zorlandığımı itiraf etmeliyim. Ama iyi almışım.  BOŞ KOLTUK bana bir yazarın bambaşka tarzlarda çok başarılı romanlar yazabileceğini tekrar ispatladı. Çünkü arka kapağında yazdığı gibi "Küçük bir kasaba hakkında büyük bir roman" olan BOŞ KOLTUK; ne fantastik, ne de bilim kurgu romanı. Küçük bir kasabada yaşayan insanların arzularını, duygularını, hırslarını, üzüntülerini, sevinçlerini tamamen gerçek dünyaya ait olan duyguları ve olayları objektif bir bakış açısıyla anlatan hayatın içinden bir roman.  İngiltere'de bulunan Pagford isimli küçük kasabanın, aslında Türkiye'nin herhangi bir kasabasından hiçbir farkı yoktur. Çünkü insanın olduğu yerde hırs, yalan, ikiyüzlülük, dedikodu ... mutlaka vardır ve bunlar bazen bazı insanların hayatlarını kökünden etkiler.