Bu blog tarafımdan kendimi ifade etmek için hazırlanmaktadır, burada yer alan herşeyi kopyalayabilir ve kendinizi ifade etmek için kullanabilirsiniz ;)
Blogger Cafe'ye Konuk Yazar Oldum
Bağlantıyı al
Facebook
X
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar
Blogger Cafe'ye konuk yazar oldum. Konumuz "4+4+4 Sistemi ve Bize Getirdikleri" :))) Hadi bakalım iyi okumalar. Yazıyı buraya eklemiyorum. Blogger Cafe'ye konuk olmanızı rica ediyorum ;))) Sevgiler...
Merak edip araştırmışken ve çok da sevmişken sizinle de paylaşmak istedim. Bullet Journel gibi bu kelimenin de Türkçe bir karşılığı yok. Zaten Danlara (Danimarka halkına) özgü bir kavram ve tüm Dünya'da Hygge diye biliniyor. Bazı kültürel kavramlar kendi dilinde kalmalı ; YOGA gibi , ÇİNİ gibi ... Bu da HYGGE . (Telafuzunu merak edenler linkten dinleyebilirler.) Kelime anlamı; sıcak , rahat ve güvende hissetmek ancak Hygge bir kelimeden daha fazlası bir yaşam biçimi ve bir duygu bütünü aslında. Yaşam biçimi denilince aklınıza Hygge için tüm hayatınızı değiştimeniz gerekiyormuş gibi bir şey gelmesin. Bugün banyoda kendinizi sıcak, rahat ve güvende hissetmek istiyorsunuzdur, Hygge'yi banyoya uygularsınız; yarın bahçenizde misafirleriniz için kullanırsınız, ertesi gün çalışma masanızda ofiste. Bir sınır yok. Genelde Hygge sonbahar ve kış mevsimlerinde daha çok ön plana çıkıyor. Çünkü gecelerin uzun, havanın soğuk olması bizleri kapalı mekanlarda daha çok vakit ...
Yeni geri dönüşüm projemi buldum , ancak evde balon olmadığı için yarın yapacağım. Ayrıca yarın Teknoloji ve Tasarım dersinde öğrencilerime de öğreteceğim. Yapımı oldukça basit 1/4 oranında beyaz tutkal ve 3/4 oranında suyu geniş bir kapta karıştırıyoruz. İpi bu karışımdan geçirip şişirilmiş balonun üzerine sarıyoruz. İsteğe göre balona şekil verilebilir yada birden fazla balonla şekiller elde edilebilir. İpler iyice kuruyunca balonu patlatıyoruz. Elde ettiğiniz objeyi kullanım alanınız yaratıcılığınıza kalmış :) Fikrin sahibi Annemin Çeyiz Bohçası , kendisine teşekkür ediyorum. Sevgiler.
Natural History Museum Bir çoğunuzun hatırlayacağı üzere geçen hafta instagram hikayem üzerinden bir anket yaptım ve Christmas yazısı okumak isteyip istemediğinize siz karar verdiniz. Neden böyle bir şeye gerek duyduğuma gelince, dini olarak algılanan (elbette Christmas dini boyutu olan bir konu) konular biraz ikircikli malesef. Ama aşağıdakileri okuyunca belki en azından Christmas konusunda başka bir bakış açısı görmüş olursunuz. Ve... tabi ki her zaman olduğu gibi bu yazı sadece benim fikirlerimi ve gördüklerimi içerecek. Herhangi bir karşılaştırma yada yüceltme olmayacak sadece benim hissettiklerim. Bu yazıyı SEVDİKLERİM - SEVMEDİKLERİM- ŞAŞIRDIKLARIM formatında yazmıyorum. Neredeyse yazacağım herşeyi sevdim ve şaşırdım çünkü. Ve... Christmasla ilgili sevmediğim birşey henüz karşıma çıkmadı. Elbette daha 11 gün (5 gün) var. Christmas ve Yeni Yıl ayrımı ile başlayalım isterseniz. Gerçi ben benim okuyucu kitlemin bu ayrımı bilmediğini zannetmiyorum ama yazayım ben yine...
Sarıldım...
YanıtlaSil:) Sevgiler...
YanıtlaSil