Savaşlar ve Çocuklar Üzerine ...

Dün akşam bir resim ile tüm Dünya'daki bir çok kalp acıdı. Tüm Dünya'daki TÜM kalpler diye yazabilmeyi çok isterdim. Ama böyle olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz.
Vicdan çok farklı bir olgu, bunu büyüyünce öğreniyor insan. Sadece kendinden olana vicdanı varmış gibi yapanları, hiç vicdanı olmayanları ve kalbi sadece vicdandan oluşanları (çok nadir de olsa) gördükçe öğreniyorsunuz.
Ancak savaşlardan çıkarları olanların vicdan olgusuna ihtiyacı yok. Hatta vicdan onların düşmanı. Çünkü vicdanı olanın savaşla işi olmaz.
Savaş ne için, ne uğruna olursa olsun birileri canından, evinden ve hatta benliğinden oluyor.
"Savaşa Hayır" diye çığlıklar atan bir çok kişi var. Ama savaşlar hala var. 2 tane Dünya Savaşı sayılıyor tarih sahnesinde ve her ülkenin özgürlük için, din için yada milliyet için ayrı ayrı bir sürü savaşı sıralanıyor kitaplarda.
Kahramanlardan bahsediliyor, başarılardan bahsediliyor ve elbette bazen yenilgilerden de bahsediliyor. Ama çocuklardan bahseden yok. Nesiller yok olmuş bir çok savaşta; binlerce, yüzbinlerce ve milyonlarca insan yaşamını yitirmiş bazılarında. Sayıların içinde yitip giden masum çocuklar birer rakam sadece.
Tıpkı yatağında uyur gibi karaya vuran Aylan gibi. O da birkaç gün yada hafta sonra bir sayı, bir istatistik olacak.
Tarih kitapları Suriye İç Savaşı'nı anlatacak; yıkılmış evinden, öldürülmüş komşularından ve rahat evlerinde savaşlardan elde ettikleri gelirlerle çocuklarının ekmeğini sağlayanların çok uzağında bir umutla bindikleri botun onları ölüme götürdüğünü hiçbir Tarih kitabı yazmayacak.
Varsın yazmasın. Ancak bu noktada hatırlanması yada yazılması zorunlu olan bir şey varsa o da ; savaşları büyüklerin egolarının çıkardığı , bu savaşlarda ise çocukların öldüğüdür.
Sokakta top oynaması gerekirken, annesinin memesini emmesi gerekirken ve kardeşi ile itişip kakışması gerekirken çocuklar ölüyorsa; bundan sorumlu olanlara göz yumanlar da vicdansızdır.
Azıcık vicdanınız varsa, bu ülkede ve elbette tüm dünyada çocukların ölmemesi için savaş bezirganlarını baş tacı, başbakan, cumhurbaşkanı v.b. yapmayı bırakırsınız.
Bunun başka bir çözümü yoktur.
Barış gelmeli ve çocuklar ölmemeli artık. Yeter...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sonbahar ve Yeni Okul Yılına Hazırlık

Bir Anne Adayı Olarak Öğrendim ki - 1 : PERSENTİL

SON YAPRAK (The Last Leaf)