İngiltere Güncesi - 7

Merhaba,

Tatil için Türkiye'ye gelmeden önceki son yazıma Grenfell Kulesi'nde canından yada yuvasından olanları anarak başlamak istiyorum. Dar gelirli bireylerin yaşadığı yüksek binada çıkan yangın günlerce medyayı ve sosyal medyayı meşgul etmesinin yanında; birlikteliğin güzel yüzünü bizlere göstererek trajediden umut doğmasını sağladı. Hatalarla dolu olaylar zincirinden sonra çıkan yangın elbette ölüm ve zorluk getirdi. Ancak kimse ah vah edip sonra hayatına dönmedi. Günlerce süren yardım ve dayanışma , herkesin yaralarını sarmasına ve yoluna devam etmesine destek oldu. Sorumlular ve yetkililer ise soruşturmalar ve yardıma destekle güzel bir sınav verdiler.

Gelelim Türkiye'ye gelişimize. Mehmet ve ben 3 Temmuz'da Bodrum'a geleceğiz ve 15 Ağustos'a kadar Turgutreis'te annemlerle birlikte olacağız. Bu tarihler arasında yolu Bodrum'a düşen herkesle görüşmek isterim. Mahir 31 Temmuz'da gelip bizimle dönecek. Mehmet'in okulu 6 Eylül'de açıldığı için ve 15 Ağustos'tan sonraki tarihler için uçak bileti fiyatları 2-3'e katladığı için bu tarihler bize uydu. İstanbul'a geçmeyeceğim çünkü herkes ya tatilde ya yazlıkta, evimizi de kiraya veriyoruz çünkü boş durması çok saçma oluyor. İzmir'e ise 2-3 gün uğramayı planlıyorum ama net değil. Mehmet'in ve benim annemlerle bol vakit geçirip depo yapmaya ihtiyacımız var.

Malum sonbahar, kış ve ilkbaharda biz gelmeyeceğiz, Londra'ya yolu düşenleri bekleyeceğiz. Çünkü Mehmet'in ilk okul yılı ve adaptasyon süreci çok önemli ve kesintiye uğramamalı. Mümkün mertebe Türkçe'den uzak olmamız gerekiyor.

Neyse daha fazla uzatmadan her zamanki sistemle devam edelim.

* Sevdiklerim



1. Bisiklet kullanımı : Her yaştan her meslek grubundan birey bisiklet kullanıyor burada. Yollar, trafik işaretleri, park alanları v.s. bisiklet kullananlar için o kadar güzel düzenlenmiş ki Londra'nın bir ucundan diğer ucuna bisikletinizle çok rahat gidebilirsiniz. Çocuklar okullarına, anneler alışverişe, insanlar işlerine bisikletleriyle gidiyor ve bu yolculuklar her türlü güvenlik önlemi alınarak sorunsuzca gerçekleştiriliyor. Tren ve otobüs istasyonlarında, hemen hemen tüm umumi kullanılan bina ve alanın yanında bisiklet park bölümü bulmak mümkün. Üstelik yoğun olmayan saatlerde bisikletinizle trene de binebiliyorsunuz. Bence doğayı korumak ve spor yapmak için desteklenmesi gereken aktivitelerden biri bisiklet kullanımı.




2. Pusetler: Yukarıdaki fotoğraflar sadece birkaç örnek aylardır o kadar değişik puset örnekleri gördüm ki tahmin bile edemezsiniz. Tek bir pusetle 5 çocuğunu taşıyan kadının fotoğrafını çekmediğime pişman oldum hatta. Yukarıdaki 3lü pusete 2li scooter aparatı takmıştı ve ikiz 2 yaş civarındaki çocuklarını, 3-4 aylık bebeğini ve biri 5 diğeri 7 yaş civarı olan oğullarını tek pusetle alışverişe çıkarmıştı. Çocuklar neden yürümüyor diye hiç düşünmeyin, çünkü herkesin arabası yok ve otobüs ve tren durakları arası büyük mesafeler yürümek gerekebiliyor puset ve scooter kurtarıcı burada çünkü o kadar mesafede hiçbir çocuğu kucakta taşıyamazsınız.


3. Yeşillikler : Kesinlikle abartmıyorum her yer yemyeşil , her yerde mutlaka bir park bir havuz vs mevcut ve her yerde çiçekler ve ağaçlar var. Haritadan inceleyerek bile ne kadar çok yeşillik olduğunu görebilirsiniz.

* Sevmediklerim

Her yazıda bu kısma bir şey yazmakta zorlanıyorum. ;)


Gereksiz ve Reklam İçeren Postlar : Kapıdaki posta deliğinden yukarıdaki resimde de yazdığı gibi üzerinde "No Junk Mail" (Gereksiz Posta Atmayın) yazmasına rağmen , bir sürü gereksiz şey atıyorlar malesef. Hele ki seçim döneminde seçim bildirileri baya bir çok geldi açıkçası.

* Şaşırdıklarım

Aslında pusetleri bu kısma da yazabilirdim. ;)


1. Publarda yemek servisinin bitebilmesi: Her pubda olmuyor ama bazı publarda belli bir saatten sonra mutfak kapanıyor ve yemek servisi bitiyor. Sadece alkol ile devam ediyor herkes. 2 hafta önce neredeyse saat 16.00'da oturduğumuz pubda aç kalacaktık, neyse ki mutfak son sipariş olarak bizimkileri aldı. Başka yere geçerdik elbet niye aç kalalım ama bence enteresan.



2. Tate Modern Müzesi Haritası'nın satılış şekli : Geçen hafta arkadaşım Aziz'le Tate Modern'in ücretsiz gezilebilen bir bölümünü gezdik ve müthiş Dali, Picasso, Monet ... tabloları ve heykeller gördük. Müzenin girişinde bir standda yukarıdaki fotoğraftaki gibi haritalar vardı, haritayı alınca yandaki kumbara bölümüne 1 pound atıyorsunuz bağış olarak. Bana şaşırtıcı gelen orada hiçbir görevli olmaması oldu tabi 1 poundu atıp atmamak vicdanınızla sizin aranızda. En sevdiğim ahlaki denemelerden biri ;)

Bugünlük bu kadar. Muhtemelen bundan sonraki yazım Turgutreis ve Bodrum Güncesi olacak :)

Ramazan Bayramınız kutlu olsun. Dualarınız tüm Dünya'ya ve Canım Ülkeme barış, sevgi, umut ve huzur getirsin.

Nuriye ve Semih ölmesin :(

Sevgiler ve selamlar.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sonbahar ve Yeni Okul Yılına Hazırlık

Bir Anne Adayı Olarak Öğrendim ki - 1 : PERSENTİL

SON YAPRAK (The Last Leaf)